Olağan Dışı Durumlarda Hemofili Tedavisine Kesintisiz Erişim İçin Uzmanlardan Hemofili Hastalarının Yönetimi Uzlaşı Raporu Hazırlandı

Dünya Hemofili Günü’nde Öne Çıkanlar: Afet Anlarında Hemofili Hastalarının Yönetimi

Her yıl 17 Nisan’da kutlanan Dünya Hemofili Günü, bu yıl da hemofiliyle yaşayan bireylerin özellikle afet gibi olağan dışı durumlarda karşılaştıkları görünmez riskleri gündeme taşıyor. Türk Hematoloji Derneği’nin öncülüğünde ve Novo Nordisk’in destekleriyle hazırlanan “Olağan Dışı Durumlarda Hemofili Hastalarının Yönetimi Uzlaşı Raporu”, bu konuda somut çözüm önerileri sunuyor. Rapor, hemofili ve nadir kanama bozukluklarıyla yaşayan bireylerin tedaviye kesintisiz erişimini sağlamayı amaçlıyor ve hasta güvenliğini esas alan bir yol haritası sunuyor.

Afet Anlarında Tedaviye Erişim Riske Giriyor

Afetler sırasında sağlık hizmetlerine erişimin zorlaştığı bilinen bir gerçek. Hemofili gibi hastalıkların düzenli tedavi gerektirmesi, herhangi bir gecikmenin hayati sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. Türk Hematoloji Derneği’nin hazırladığı Uzlaşı Raporu, bu soruna bilimsel ve sahaya dayalı çözümler sunuyor.

Hemofili Perspektifinden Deprem Gerçeği

Çukurova Hemofili Derneği ve IPSOS iş birliğiyle hazırlanan “Hemofili Perspektifinden Deprem Gerçeği” raporu, hemofili hastalarının deprem sonrası yaşadığı zorlukları ortaya koyuyor. Bu rapor, Uzlaşı Raporu’nun temel dayanaklarından biri olarak dikkat çekiyor.

Uzlaşı Raporu, sadece bir belge olmanın ötesinde hemofili hastaları için bir yaşam rehberi niteliği taşıyor. Özellikle afet anlarında kesintisiz tedavi erişimini sağlamayı hedefleyen rapor, çeşitli çözümler sunuyor. Bu çözümler arasında acil durum kartı kullanımı, tanıtıcı bileklik/künye takılması, evde yeterli medikal gereç bulundurulması ve destek ağlarının güçlendirilmesi yer alıyor. Rapor ayrıca dijital hasta verilerinin toplanması, muhtarların ve hasta derneklerinin bilgilendirilmesi gibi önerileri de içeriyor.

Rapora yön veren Çalışma Grubu, alanında tecrübeli isimlerden oluşuyor. Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir, Prof. Dr. Selin Aytaç Eyüpoğlu ve Prof. Dr. Serap Karaman gibi uzmanlar raporun hazırlanmasında etkili bir rol oynamışlardır. Danışma Grubu’nda ise çeşitli klinik uzmanlar yer almıştır.

“Afetlere Hazırlıklı Olmak Hayat Kurtarır”

Uzlaşı Raporu’nu hazırlayan ekip, afetler sırasında hemofili hastalarının çaresiz kalmaması için bu rehberi oluşturduklarını belirtiyor. Ayrıca, deprem sonrası yaşanan zorlukları ortaya koyan rapor, gelecekte benzer hataların yaşanmaması için önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

Novo Nordisk Türkiye Kıdemli Klinik, Medikal ve Ruhsat Direktörü Dr. Ömer Buğra Bahadır ise sürdürülebilir ve hasta odaklı çözümlere katkı sağlamanın önemine vurgu yapıyor. Bu çalışmaların sadece Türkiye değil, tüm dünyada sağlık sistemlerine stratejik bir yol haritası sunacağına inanıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Related Posts

Sivrisineklerde virüs alarmı: 10 kişiden biri ölüyor

Avrupa’da sivrisineklerden bulaşan Batı Nil Virüsü rekor seviyeye ulaştı. Hastalık bulaştığı 10 kişiden birini öldürüyor.

Selülite neden olan en kötü 5 yiyecek

İster yaz ister kış olsun selülit hem sağlık hem estetik açısından kötü bir cilt şikayetlerinden biri. Peki selülit oluşumuna hangi yiyecekler neden oluyor? İşte selülit için en kötü yiyecekler

İstanbul’da 6 ayda 1,2 milyon ameliyat yapıldı

İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, bu yılın ilk 6 ayında kentte 80,8 milyon muayene, 1,2 milyon ameliyat, 20,1 milyon radyoloji görüntülemenin yanı sıra 1,8 milyon doz aşı ile 82 bin otizm taramasının yapıldığını bildirdi.

Kalp hastaları için sıcak hava hayati risk oluşturuyor!

Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Erkan Avcı, yaz aylarında artan sıcaklıkların kalp hastaları üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, “Sıcak hava dalgaları tansiyon ataklarını tetikleyerek, kalp krizi ve felç riskini artırabilir” dedi.

Karpuzda gizlenen tehlike! Göz göre göre zehirleniyoruz

Yaz aylarının vazgeçilmezi karpuz, serinletici tadıyla sofraların yıldızı. Ancak uzmanlar, yanlış tüketim alışkanlıklarının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor. İşte dikkat etmeniz gereken o hijyen kuralları…

Kalbiniz kaç yaşında?

“Kalbin biyolojik yaşı” takvim yaşından farklı olarak kalbin yaşlanma hızını gösteren bir kavramdır. Yani kalbin yaşı, kalbin kaç kere attığıyla değil, nasıl attığıyla ölçülür. Bazen 40 yaşındaki bir kişinin kalbi 60 yaşında gibi davranabilir. Bazen de bunun tam tersi 60 yaşındaki
birinin kalbi 40 yaşındaymış gibi sağlıklı ve güçlü olabilir.