İki ay yatarak NASA’dan para kazanıyorlar!

NASA Almanya’da Yapılacak Deneyde Tam Zamanlı Yatalaklık Öneriyor

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Almanya’da yapılacak olan deneyde, mikro yerçekiminin insan vücudu üzerindeki etkilerini araştırmak için gönüllülere para karşılığında “tam zamanlı yatalaklık” öneriyor. Deneyde yemek yemek, su içmek, tuvalete gitmek hatta video oyunu oynamak bile yalnızca yatarak yapılacak.

AYAKTA DEĞİL! YATARKEN TEST EDİLECEK

NASA’nın insan araştırmaları programından Dina Fine Maron, deneyin uzun süreli uzay yolculuklarının etkilerini anlamayı amaçladığını ifade ederken, detaylar sıra dışı: Katılımcılar baş aşağıya eğik pozisyonda yatıyor ve 60 gün boyunca ne olursa olsun oturmalarına asla izin verilmiyor.

Daha önce aynı deneye katılan gönüllü Andreas Joshi ise yaşadıklarını NASA’nın podcast’inde anlattı. Joshi, ilk gece yaşadıklarına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“İlk gece sırt ağrısı ve nefes darlığıyla geçti. Organlar başa doğru kayıyor ve göğse baskı yapıyor. İnanılmaz bir his!”

Ancak Joshi üçüncü günden sonra bu duruma alıştığını ve beşinci gün itibarıyla “yeni normali” benimsediğini söylüyor. En zor kısmı mı? Yürümek değil, oturmak!

24 SAAT KAMERALI TAKİP

Gönüllüler yataktan bir saniyeliğine bile ayrılamıyor. Her hareketleri kamerayla izleniyor, diz kırmak bile yasak. Deney kapsamında yapılan testler arasında kan alımları, MRI taramaları ve bilişsel ölçümler bulunuyor.

HEDEF: SAĞLIKLI ŞEKİLDE MARS’A ULAŞMAK

Nörolog Seward Rutkove bu deneyin Mars’a yapılacak altı aylık görevleri simüle ettiğini dile getirirken, NASA’nın asıl hedefi net:

Ay’a ve Mars’a giden astronotların görev esnasında fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı kalmasını sağlamak. 2028’e kadar onlarca gönüllü üzerinde tekrarlanacak bu testler, insan vücudunun uzaya uyum sağlama kapasitesine dair önemli ipuçları verecek. Elektriksel kas uyarımı ve denge eğitimi gibi yöntemlerle, astronotların Dünya’ya döndüklerinde yeniden yürüme ve görev yapma hızlarının artırılması hedefleniyor.

 

Related Posts

Grok’un hakaret ve küfür içerikli paylaşımları tüm dünyada eleştiri konusu oldu

ABD’li iş insanı Elon Musk’ın sahibi olduğu xAI tarafından geliştirilen sohbet robotu Grok’un kullanıcılara hakaret içerikli yanıtlar vermesi tüm dünyada yankılanmaya devam ediyor. xAI tarafından geliştirilen sohbet robotu Grok, yeni geliştirilen algoritması sonrasında kullanıcıların sorularına dini, kültürel ve siyasi bağlamda ağır hakaret içeren yanıtlarla karşılık verdi. Grok’tan önce Microsoft tarafından geliştirilen Tay ve Meta tarafından geliştirilen BlenderBot 3 de sosyal medya kullanıcılarına ırkçı ifadelerle yanıtlar vermişti.

Türk akademisyenden büyük başarı! Arılardan ilham aldı NATO’dan ödülü kaptı

AKSARAY / METİN KURT Dünyanın dört bir yanından 80’e yakın firmanın katıldığı ve savunma-güvenlik alanlarında çığır açan yenilikçi projelerin değerlendirildiği “NATO Innovation Hackathon 2025” yarışması kapsamında STRIKE isimli İHA modülü …

Yeni İtalyan ‘beygiri’ tanıtıldı: Fiziksel tuşlar geri döndü, kabin tasarımında devrim gibi yenilik

Ferrari, Roma’nın emekliliğinin ardından sahneye çıkardığı yeni modeli Amalfi ile gücünü ve tasarım vizyonunu bir üst seviyeye taşıyor. Güçlendirilmiş V8 motoru ve baştan aşağı yenilenen iç mekanıyla Amalfi, markanın yeni nesil süper otomobillerine göz kırpıyor.

Dayanıklılığıyla dikkat çeken yeni malzeme keşfedildi

Rice Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, dayanıklılığıyla dikkat çeken yeni bir iki boyutlu karbon yapısı üzerinde çalışıyor. MAC adı verilen bu malzemenin, kırılmaya karşı direnciyle grafenin ötesine geçebileceği düşünülüyor.

6G ne zaman çıkacak? İşte kullanıma sunulması beklenen tarih

5G daha Türkiye’de yaygın değilken, dünya 6G çalışmalarını hızlandırıyor. Nokia’ya göre önümüzdeki 5 yıl içinde karşımıza çıkabilir.

Sonsuzluğun anahtarı bu canlıda saklı

İnsan bedeninin kaybettiği bir uzvu yeniden oluşturabilmesi, artık bilim kurgu senaryosu olmaktan çıkmak üzere. Bilim insanları, doğuştan rejenerasyon (yenilenme) yeteneğine sahip olan Meksika semenderi axolotlun bu olağanüstü kabiliyetinin ardındaki biyolojik mekanizmayı çözmeye bir adım daha yaklaştı.