Enerji depolama sistemleri, yenilenebilir kaynakların entegrasyonunu kolaylaştırarak enerji arz güvenliğini artırırken aynı zamanda şebeke sürekliliğini sağlayan son teknoloji çözümler olarak ön plana çıkıyor.
İber Yarımadası’nda 28 Nisan’da meydana gelen ve saatler süren geniş çaplı kesinti sonrasında, yenilenebilir kaynaklardan elektrik üreten ülkelerde, enerji depolama sistemlerinin ve teknolojilerinin önemi bir kez daha vurgulandı.
İspanya, Portekiz ve Fransa’nın bazı bölgelerini etkileyen elektrik kesintisi sonucunda milyonlarca insan, temel ihtiyaçlarına erişim sağlayamadı. Bu kesintinin sebepleri arasında yenilenebilir enerjinin aşırı kullanımı, ani elektrik yük artışı, siber saldırılar ve sistem yönetimindeki sıkıntılar yer aldı.
Güneş ve rüzgar enerjisi santrallerinde elektrik üretimi ve tüketiminde esneklik sağlamak amacıyla enerji depolama sistemlerine yapılan yatırımlar gün geçtikçe artıyor.
Enerji depolama sistemleri ve teknolojileri, hava koşullarına bağlı elektrik kesintilerini önlemek, fazla enerjinin şebekeye zarar vermemesi için denge sağlamak, sürekli ve kesintisiz enerji arzını sağlamak ve afet durumlarında ise müstakil bir enerji kaynağı olarak kullanıcıları korumak için avantajlar sunuyor.
KRİZ ANINDA ÇÖZÜM
Enerji Depolama Endüstrileri Derneği Başkanı Doğa Can Bayram, Türkiye’nin dış ticaret açığının büyük bir kısmını ithal fosil kaynaklar oluşturduğunu belirterek, dış ticaret açığını azaltmanın en etkili yolunun yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek olduğunu dile getirdi.
Bayram, güneş ve rüzgar enerjisi kaynaklı kesinti durumlarında dengeleme sorunları yaşanabileceğine işaret ederek, anlık üretilen ve tüketilen enerjinin dengede olması gerektiğini vurguladı.
Frekans oynamalarının üretim ile tüketim arasındaki dengesizlikten kaynaklandığını belirten Bayram, “Bu dengesizlik belirli bir limiti aşıp ‘blackout’ dediğimiz genel enerji kesintisine sebep olabiliyor. Bu nedenle enerji kesintilerini önlemek zorundayız, çünkü ekonomik maliyeti oldukça yüksek” şeklinde konuştu.
Bayram, yenilenebilir enerji kaynaklarının artmasıyla birlikte sistemin dengesizleştiğini, güvenli ve sürdürülebilir enerji arzı için bu durumlara hızlıca çözüm üretilmesi gerektiğini ifade etti.
Yüksek enerjinin hızlıca şebekeye verilmesinin elektrik depolayan batarya sistemleri ile mümkün olduğunu belirten Bayram, “Enerji depolama hizmetlerinin geliştirilmesi için Türkiye’de önemli çalışmalar yürütülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, batarya sistemlerinin hızlı ve yerli kaynaklarla kullanılmasını sağlamak adına çalışmalarını sürdürüyor. Dernek olarak yazılım ve siber güvenlik konularında destek vererek depolama sistemlerinin en iyi şekilde dizayn edilmesine ve ülke şebekesinin etkin bir şekilde yönetilmesine katkıda bulunuyoruz” dedi.
Bayram, İngiltere ve Avustralya gibi ada ülkelerinde enerji depolama sistemlerinin hızla hayata geçirildiğine dikkat çekerek, depolama teknolojilerinin sürekli gelişim gösterdiğini belirtti.
“Yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde yapılan öngörüler ve planlamalar bazen gerçekleşmeyebiliyor. Bu durumda batarya sistemleri hızlı bir şekilde krize müdahale ederek çözüm sunabiliyor” diyen Bayram, insanların enerji depolamadaki değerini vurguladı.
BATARYADA GERİ DÖNÜŞÜM
Enerji Depolama Endüstrileri Derneği Başkanı Bayram, Türkiye’nin Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’yu enerji teknolojileri konusunda hedef pazarlar olarak belirlediğini belirterek, Türkiye’nin depolama sistemleri sektöründe önemli bir konuma gelebileceğini ve batarya sistemlerini 10 ila 20 yıl arasında kullanıldıktan sonra geri dönüşüme gönderilerek tekrar değerlendirilebileceğini söyledi. Bayram, bu konuda yönetmeliklerin ve devletin katkısının önemli olduğunu belirterek, çalışmaların devam edeceğini kaydetti.